Emzirme Ve Süt Sağma Maceram

12:15:00

Macera ki ne macera... Ciddi anlamda söylüyorum bunu... Öyle badireler atlattım, öyle bir süreç geçirdim ki, bu konuda hiç mütevazi olamayacağım kimse katlanmazdı, katlanamazdı yaşadıklarıma... O dönem buralardan uzaklaşmamın hatta ve hatta Instagram'da yok olmamın tek ve yagane sebebi... Gelin herşeyin başladığı o günlere dönelim...

Doğumdan önce bebek bakımından çok emzirme ile ilgili yayınlar okuyor, internette araştırıyor, elime geçen bu konudaki tüm broşürlerin dergilerin tekrar tekrar üzerinden geçiyordum. Ben bebeğimi o istediği sürece emzirecektim, tek korkum doğumdan hemen sonra sütüm gelecek mi gelmeyecek mi kaygısıydı. Aynı gün gelmese bile eninde sonunda gelecekti, çünkü ailemde bu yönde sıkıntı çeken hiç kimse yoktu. Hem ben normal doğum yapacaktım, hemen sütüm gelecek, bebeğim doğduğu ikinci dakika emzirecektim bla bla bla diye düşünürken o gün geldi çattı :) 

Doğum maceram başka bir posta kalsın, doğum oldu bitti, beni odaya aldılar hemen arkamdan oğlumu getirdiler. Memeyi tutması, emmeye başlaması çokta zor olmadı, 5 dk içinde yardımcı hemşire sayesinde ikimizde duruma adapte olmuştuk. Ama o gün boyunca yapılan tüm kan şekeri ölçümlerinde sonuç iyi değildi. Bu demek oluyordu ki hala sütüm yoktu. En sonunda o gün kan şekeri düşmesin diye mama takviyesi yapıldı. Sonraki gün şükür sütüm gelmeye başladı. O saatlerce emmek istiyor ve bende onu öyle izlemek için gözümü bile kırpmıyor saatlerce emziriyordum :) Kayınvalidem daha ilk doğduğu gün emziğe alıştıralım rahat edersin kızım deyince, okuduğum tüm makalelerde emziğin-biberonun bebek beslenmesinde yerinin olmadığı, bebeğin emmesini olumsuz etkileyeceği yazdığından şiddetle karşı çıkıyordum. Hem ben zaten uykusuzda kalırım, isterse 24 saat emziririm, emziği ben olurum :) Ayrıca oğlum gazlı bir bebekti, o sebeple devamlı emmek istiyor, emdiğinden hep gazı oluyor, gazdan dolayı hiç uyumuyordu. Bu döngü hep aynıydı... Tabiki gaz için kullandığımız bin yöntem, bin damla vardı. Bunu da yine başka bir posta saklıyorum :) 


Ama gelin görün ki kazın ayağı öyle olmuyor. Oğlum 1 aylık falan olunca ben artık devamlı uykusuzluktan, 24 saat emzirme pozisyonundan, bir odanın içine tıkılıp kalmaktan şikayet etmeye başladım. Doktoru ile görüşüp ki emme saati bittikten sonra, uykuya geçerken emzik vermeye başladım. Allahım ben  ne makyakmışım, bu ne rahatlıkmış, ağlayan çocuk sustu, rahat bir nefes alıyorum 1 ay sonra... Oğlum hem sorunsuz emiyor, hem emziği alıyor. Ohhh diye derin bir nefes çektim, oğlum emzik ve meme arasında seçim yapmadı diye. Bu böyle 2,5 - 3 ay kadar sürdü. 3 aylık olana kadar sorunsuz emen, memeden ayrılmayan oğlum bir anda emmeyi reddetmeye başladı. 2 dakika emiyor kendini geri atıp ağlıyordu. O öyle yaptıkça bende ağlıyor, sinirlerimi bozuyordum. Araştırmaktan artık beynim bilgi çöplüğüne dönmüştü. Gazdan mı, kokumdan mı, yediklerimden mi, sütüm mü az , yoksa sütüm fışkırarak mı geliyor, daha bin tane şey...  Emsin diye okuduğum herşeyi deniyordum, pozisyon değişikliği, banyoda emzirme, yemeklerimi sınırlama -ki zaten gaz problemimizden dolayı doğru dürüst birşey yemiyordum- , aç bırakma... Ama her iki göğsü de 10-15 dk emmesi gerekiyorken, oğlum sadece tek göğsü 2 dk emip ağlayarak bırakıyordu ki nerde ikinci göğüs... Ama emziği ağzına alınca hooop susuyordu, hemen olmasada işte emziği bana tercih etmişti :( Annem,eşim, doktorumuz herşeyin yolunda olduğunu, kilo alımının iyi olduğunu benim abarttığımı, acıkınca emeceğini söylüyorlardı. Ama emmiyordu, 5-6 saat emmese bile yine 2 dk ile bitiriyordu emme işini. İlk ay 1400 gr, ikinci ay 1000gr alan çocuk 3. ay 700 gr aldı. Bu onlara göre normaldi bana göre değildi. Sütüm vardı, göğüslerim artık beni boşalt, beni boşalt diye inlerken, oğlum bana göre az kilo alırken (çünkü göğsümü hiç bir zaman boşaltmıyordu, tamamını emse daha fazla kg alacağından emindim) artık öylece duramıyordum, birşeyler yapmam lazımdı. Çünkü yine okuduğum kaynaklara göre göğüs boşalmadıkça yeni süt üretimi olmuyordu, bu da demekti ki bu şekilde devam edersek sütüm gittikçe azalacak, ben oğlumu emziremeyecektim, mama takviyesi yapacaktım, sütüm varken neden mama vereyim ki ? 


Elimde doğumdan önce aldığım Lansinoh'un manuel göğüs pompası vardı. Emzirdikten sonra, kalan sütü sağıp biberonla içirmeyi denedim, asla biberon kabul etmedi. Bin tane marka denedik, ev biberon çöplüğüne döndü ama kabul etmedi, etmediiii. Doktorumuz zaten biberon sakın verme, kaşıkla içir deyince, çay kaşığı ile sağdığım sütü içirmeye başladım. Eee hani bu çocuk toktu, aç olsa emerdi. Ne kadar süt versem hepsini içiyor kaşıkla... 

Artık hayatımız yeni bir döneme girmişti. Önce emzirmeye çalışıyordum, emdiği kadarını emiyor, sonrasını sağıyordum. Çıkan tüm sütü çay kaşığı ile içiriyordum. Ve bu döngü her 2,5 saate bir tekrar ediyordu. Ama ben mutluydum, çünkü şükür ki oğluma yetecek sütüm vardı, yöntemi nasıl olursa olsun o sütü alıyordu. Kimilerine göre manyaktım, yap ver mamayı ne uğraşıyorsun diyenler oldu. Anlatamıyordum; çocuk biberon tutmuyor, mamayı neyle içireceğim, yine kaşık... Madem kaşıkla içireceksem neden sütüm varken mama vereyim ki... Bu döngüye manuel pompa ile sadece 10 gün dayanabildim. Markadan memnun kaldığım için yine Lansinoh'un çiftli elektrikli pompasını aldım. Yine emziriyor, ki o ara yatarak emzirince daha uzun emdiğini keşfetmiştim, her iki göğsümde kalan sütü son damlasına kadar sağıyor kaşıkla içiriyordum. 

Düşünün her gün 1000 küsür gr sütü çay kaşığı ile içirdiğinizi. Bildiğin deli işi... Ama başka çarem yoktu. Ama bende ne sosyal hayat kalmıştı, ne bakım, ne psikoloji... Tüm günümü sağma saatlerime göre düzenlenmiştim. Nerede olursam olayım her 2,5 saatte bir sütümü sağmak için eve dönüyordum, ki zaten çıkamıyordum bir yere. Kendimle ilgilenemiyordum çünkü ilgilenmeye vaktim yoktu, her sağma işlemi 2,5 saatte bir ortalama 25 dk kadar sürüyordu. 25*6 bazen 7 olduğunu düşünün ve bunun birde çay kaşığı ile içirilme süresini... Eee bu Seval ne yapsın, saçımı tarasam vay be şahane diyordum. Benim gibi birde bakımına düşkün biri aynaya her baktığında bitkin, boşvermiş Seval'i gördükçe psikolojisi bozulmasında ne yapsın... 


Öyle böyle derken bu şekilde 10 ay devam ettim. Bu süreçte süt nasıl arttırılır, sütün yapısı, bir bebeğin günlük süt alım miktarı ne olmalıdır, gece emzirmesi, süt sağma, sağarak arttırma, saklama, içirme, ek gıda ile anne sütünün miktarları, alım şekli ve daha benzer bir çok konuda abartmıyorum çoğu doktora takla attırır kıvamda bilgi sahibi oldum :) Oğlum 10 aylık olduğunda zaten ek gıdalara başlamış, bir düzen oturtmuş ve yine sağarak içirmeye devam ediyorduk. O süreçte bende işe geri döndüm, Ofiste yine 2,5 saatte bir sağmaya devam ediyor ve akşamları eve taşıyordum.  Sağdığım sütü annem bir sonraki gün bölerek içiriyordu. Ama gel zaman git zaman evdeki gibi düzenli sağamamaya, ki kabul ediyorum aylarca sağmaktan mütevellit bende sıkılmaya ve sağma aralıklarını açmaya başladım. Tabiki sütümde azalmaya başladı... 

Ama şimdi sıkı durun ne oldu, o zorla emzirdiğim, 1 dk fazla emse resmen zil takıp oynadığım oğlum emmeye başladı... Memeden ayıramıyordum, 5 dk, 10dk, 15dk.... Allahım bundan 10 ay önce olması gereken şey şimdi oluyordu :) Tüm gün yanında olmayışımdan dolayı emiyor, beni böylece yanında daha uzun tutacağını, bir yere yollamayacağını, özlem giderdiğini biliyordum. Özlem duyduğum o emzirme saatleri sonunda oğlumla benim olmuştu. Emiyor, emerken benimle oynuyor, gözümün içine bakıyor, gözlerinin içi gülüyordu... 

Böyle böyle derken azda olsa, çokta olsa emziriyordum, ama yine bişiler ters gitmeye başlamıştı. Oğlum Berk gece uykuları sorunlu olan bir bebek değildi fazla. Tabiki uyanıyordu ama gözlerini bile açmadan sadece emiyor yatağına koyunca kaldığı yerden devam ediyordu uykusuna. Öyle saatlerce ağlamak, uyanık kalmak adeti değildi. Ama ne olduysa 17-18 aylıkken geceleri resmen işkence haline gelmeye başladı, devamlı uyanıyor, yatar pozisyonda emmek istiyor, yanımdan ayrılmak istemiyor, yanıma alsam dahi huzursuz huzursuz sabaha kadar sağa sola dönüp duruyordu. Bende çalıştığımdan, zaten çalışma saatlerim uzun olduğundan ve mesailere de kalmaya başladığımdan dolayı uykusuzluk ve yorgunluğa daha fazla dayanamayacak hale geldim. 

Bazen işten gece 1-2 de bile çıktığım oluyor, ben gittiğimde tüm ev ahalisini Berk'i girdiği ağlama krizinden çıkarmaya çalışıyor buluyordum. Geceleri kesinlikle bensiz durmuyor, akşam 21:00 gibi uyuduysa seanslarımız 01:00 civarı başlayıp sabaha kadar sürüyor ve ben o halde işe geri geliyordum. Dedim tamam, artık memeden kesmem gerekiyor. Ben hiç memeye bişiler sürme, çocuğu iğrendirme durumlarına girmedim. Direk kestim, vermedim... O istediğinde hayır annecim uyumamız lazım, hayır annecim yemek yiyelim, hayır annecim oyun oynayalım dedim. Gündüz zaten yanında olmadığımdan problem olmadı ama akşam ben eve gittiğimde huzursuzluk başlıyordu. Özellikle geceleri pik yapıyordu. İlk 1 hafta geceleri çok zorlu geçti, uyanıp meme arandı, yakamı çekiştirdi, ağladı, mızırdandı... Sabaha kadar devamlı belki şimdi verir diye deniyordu :) Artık bende isyan edip tekrar emzirmeye başlayacaktım ki baktım o gece hiç istemedi... Acaba dedim, acaba oldu mu, başardık mı ? Şimdi 1 hafta olacak şükür ki gece meme aranmıyor... Bir maşallahınızı alalım lütfennn :) 

İşteeee benim emzirme maceram, aslında "sağıp, çay kaşığı ile içirme" maceramda böyleydi. Bu süreç psikojik olarak beni çok zorlayan bir süreç oldu, hatta ikinci çocuğa bakış açımı bile değiştirdi diyebilirim :) Sosyal medyadan, sosyal hayatımdan tamamen izole bir şekilde geçen bu süreçte çoğu arkadaşa neden ve sebeplerini açıklamadım ki açıklamaya zamanım yoktu :) Bu yazıyla birlikte sebeplerinide öğrenmiş oldunuz. Şimdi tekrar döndüm ama döndüğümde maalesef eski halini bulamadım :) Kısmet diyelim,ne diyelim :) 

Ayrıca; yazımda mamaya karşı olduğum gibi bir anlam çıkıyor olabilir. Kesinlikle öyle birşey yok, gerekliyse, anne sütü yoksa veya yetersizse ve fizyolojik sebepler var ise kesinlikle mama verilmeli... Amaaaa! tamamen keyfi, fiziksel görünüm, rahatlık vb. gibi sebeplerle mama verilmesine karşıyım... Anne sütü varken ve arttırılabiliyorken mutlaka anne sütü , anne sütü, anne sütü... 

Bol sütlü, bebişlerin bol bol emdiği, sağlıklı olduğu günler diliyorum...



You Might Also Like

3 yorum

  1. gerçekten zorlu bir süreç yaşamışsın bazıları 2 yaşına kadar sorunsuz emziriyor bazıları da zar zor işte kısmet ..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen canım ben 19 ay dayanabildim. Yine de bunca zorluğa rağmen bu süreyede şükür diyorum :)

      Sil
  2. sizi tebrik ediyorum gerçekten zoru başarmışsınız..

    YanıtlaSil